10 Ağustos 2008 Pazar

mektup...
bilmem kaç yıl önce sana birşeyler yazmak için eline kalemi alan kız;
o kadar masumdun ki o resimde, zihninde gerçekleşmeyecek hayaller inşa olurken, kalbinde daha da bir büyürdü geçmiş hüzünler. gözlerin dalıp gittiğinde hangi güzel okyanuslardı aklına gelen. oysa sihirli bir değnekle değişmeyecekmiydi bütün bu serüven. yırtık elbiselerinle süpürürken acılarını, çok uzakta değildi sahipsiz ayakkabının ayağına uyması ama unuttuğun tek birşey vardı; balkabağı sadece gece yarısına kadar saray arabasıydı, sonra herşeyin eskiye dönmesi kaçınılmazdı.

Hiç yorum yok: