13 Ekim 2008 Pazartesi

büyük düşler...
hiç beklemediğin anda olur güzel şeyler diye düşünürdüm, çocukken annemin anlattığı masalları dinlerken.
külkedisi umudunu kesip ev işlerine dalmışken gelmişti bir hayatı değiştirecek sihirli değneğe sahip peri beklenmedik bir yerden.
pamuk prensesi tekrar hayata döndürecek prens belirmişti yedi cücelerin önünde beklenmedik bir köşeden.
hiç beklemediğim bir zamanda beklemediğim bir işe kabul edildiğimi öğrenince farkettim ki; çok büyük beklentilerle yaşıyorum ben.olmayacağını bildiğim şeyleri bile gerçekleştirme hayaliyle uykularımı kaçırıyorum.hayal kırıklıklarımı görmemezlikten gelip birikmelerine izin veriyorum.
sonra işler kontrolümden çıkınca hayal-gerçek karışımlarla kurduğum dünyanın üzerime yıkılmasını izliyorum.sonunu kendim hazırladığım enkazın altında nefes alamıyorum, boğuluyorum ben.

8 yorum:

buraneros dedi ki...

Böyle büyüyor insan...Ve hiçte kötü bir şey değil bunlar...Çok önemli bir avantaj var elinde;gencecik bir yaşta kocaman bir farkındalık...Düşlerin büyük olsun,farkındalığında; görecek günlerin var daha hemde çok;)

Hayat hayalleri doğru yerlere koymayı,olası sonuçları öngörmeyi de öğretiyor.O zaman hayal kırıklıkları da usul usul yaşamının içinden çıkıyor insanın...Ve geldiğin noktanın sloganı şu oluyor:hayallere devam,hayal kırıklıklarına son:))...Çok insan bir yazıydı,durup düşündüm.Gençliğine tebessüm ettim:)

RaMa dedi ki...

sanırım benmde masallardaki mucizelere ihtiyacm var bu ara...
lakin en umutsuz hayal kırıklığı urumundaym

seni yazılarını okumayı çok seviorum bu arada blirtmdn geeeyeceğim

Bilge AŞAN dedi ki...

Sevgili Canan, "olmayacağını bildiğim şeyleri ..." cümlende iki tezat düşünce içinde olduğunu gördüm. Hayallerin var bu harika ve onları imgeliyorsun bu daha da harika. Ama en başından kimsenin koymamış olduğu engeli sen kendine koyuyorsun "olmayacak" diyerek. Bu seni mutsuz ve ümitsiz yapıyor. Şunu bilmeni isterim, istediğin şeyler gerçekleşmiyorsa senin için daha iyi şeyler hazırlanıyordur. Bu durumda sana kalan olumlu düşünmek ve sabırlı olmak. Tabi ki bu bütün insanlar için de geçerli.
Sevgiyle kal.

beenmaya dedi ki...

çok büyük hayallerin kırıkları da çok büyük oluyor ne yazıkki...

ötekiyüzüm dedi ki...

buraneros, ne kadar güzel bir yorum bu böyle, yüzümde mutlu kocaman bir tebessüm okudum:) teşekkürler.

rama, mor ve ötesinin mucize isimli şarkısını hiç dinledin mi
''Mutfakta çıplak ayak sesin huzur mu bu, mucize arzusu
Sonsuzdum ve mahvoldum
Güneşli gün yalanlarıyla avundum''
nedense son günlerde hergün dinliyorum. dinlemeni tavsiye ederim.

bilge aşan, bu tezatlık saplantılı kişiliğimden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. birde bu aralar kendime şaşıracak kadar olumluyum:)

beenmaya, korktum şimdi:)

RaMa dedi ki...

yok dinlmedim ama bi bakm eve geçnce

böcük dedi ki...

Hiç beklemediğim anda oluveren güzel şeyler bana mutluluk vermiyor.Çünkü devamlı aklımın bir köşesinde kaybedeceğim geldiği gibi beklemediğim bir anda gidecek korkusu huzursuz ediyor beni.Ve zaten öyle de oluyor.Beklemediğim bir şekilde yok oluyor.Sonra ben de kendi hazırladığım enkazın altında nefes alamıyorum.Sanırım bu duyguyu çok iyi biliyorum..

yavuz zemheri dedi ki...

Merhaba Ötekiyüzüm,
Türkçeyi o derece kıvrak ve akıcı kullanıyorsunuz ki, hayran kaldım. Sözcükleriniz, dupduru bir denizin yüzeyinde kayan sandallar, kayıklar, balıkçı motorları gibi dingin ve asude. Bir edebiyatçıda aranan en temel nitelik de bu olmalı değil mi zaten: Anadilini yetkinlikle kullanması!.. Siz bunu fazlasıyla başarmışsınız. Hani, yazarlığın bir tür diskuruna, adeta amentüsüne dönüşmüş bir söz var: "Bir yazıda ne anlatıldığından çok, nasıl anlatıldığı önemlidir." Üslubunuzu, anlatım biçiminizi ve tekniğinizi, yetesiye belirlemişsiniz; arkası nasılsa gelecektir.
Sizinle yazışmak isterdim doğrusu.
Sevgiyle, neşeyle kalın.
-Yavuz Zemheri,
uzzemheri@hotmail.com